Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

müzik yapmak

См. также в других словарях:

  • solo yapmak — müzik parçası bir kişi tarafından söylenmek veya çalınmak Saksafoncu, saksafonun borusunu havalara kaldırarak sololar yapıyordu. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beste yapmak (veya bağlamak) — bir müzik eseri yaratmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düzenlemek — i 1) Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek Odasını düzenledi. 2) Yapmak, hazırlamak Merdivenleri, masaları gayet hantal, battal şeyler. Bodrumun ışığını da buna göre düzenlemişler. B. R. Eyuboğlu 3) müz. Düzenleme yapmak 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Göksel Demirpençe — Infobox Musical artist Name = Göksel Demirpençe Img capt = Göksel on stage Img size = Background = solo singer Birth name = Göksel Demirpençe Alias = Göksel Born = Birth date and age|1971|11|25|mf=y Died = Origin = Istanbul, Turkey Instrument =… …   Wikipedia

  • Limak holding — Limak 1976 yılında proje mühendisliği yapmak üzere kurulmuştur. Lider Makina (Limak) adı verilen şirket daha sonra altyapı yatırımlarına yönelerek, baraj ve otoyol projeleriyle büyük bir müteahhitlik şirketine dönüşmüştür. Limak Şirketler Grubu… …   Wikipedia

  • caz — is., İng. jazz 1) Başlangıçta Kuzey Amerika zencilerine aitken sonraları bütün dünyada benimsenen bir müzik türü Onlar alaturka dinlemek istiyor, siz caz dinlemek istiyormuşsunuz. Ç. Altan 2) Bu müziği çalan orkestra Bunun lüks bir lokantası… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinleme salonu — is. Müzik, tiyatro eserlerini dinletmek, radyo televizyon yayınları yapmak veya ses kaydetmek amacıyla akustiği sağlanmış salon, oditoryum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • icra — is., müz., Ar. icrāˀ 1) Bir müzik eserini oluşturan notaları sese çevirme 2) huk. Borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi adli bir kuruluş aracılığıyla yerine getirme Kirayı icra ile alabildim. İcra memuru. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oyun — is. 1) Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2) Kumar Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. P. Safa 3) Şaşkınlık uyandırıcı hüner Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»